İçindekiler
Yeni başlayanlar dünyasında, ürününüze çok fazla zaman ve para yatırmadan önce bir Minimum Viable Product (MVP) yayınlamak çok yaygındır. Daha önce bir startupta çalışma deneyiminiz olduysa, hali hazırda bir startupta çalışıyorsanız, bir girişiminiz varsa ya da ileride girişimci olmak istiyorsanız bu terime aşina olduğunuzu sanıyorum.
Startuplar doğası gereği kaotiktir, ancak içinde barındırdığı çok temel bazı özellikleri vardır; yalın olmak, israfı mümkün olduğu kadar en aza indirirken, doğru anlarda doğru faaliyetlere konsantre olmak. Bir girişimde amacınız daima daha azıyla daha fazlasını elde etmeye çalışmaktır. Düşük bütçeler ve sınırlı kaynaklarla çalışan bir ürünle değer sunmaktır.
İşte tam da bu noktada MVP minimum viable product fikrini anlamak, zamandan tasarruf ederken en önemli olana odaklanmanıza izin verecektir.
Minimum Viable Product (MVP), bir ürünün piyasaya (özellikle ilk müşterilerine) sunduğu ilk ürünüdür. MVP ayrıca, ekiplerin ürünlerini potansiyel müşterilerin önüne çıkarmalarının ve müşteri içgörüleri toplamaya başlamalarının en hızlı yoludur.
Bir ürünü hedef kitleye sunmadan önce her zaman ‘problemi çözen’ daha küçük parçalara bölmek ve tek tek sunmak iyi bir fikirdir. Bir web sitesi, SaaS, küçük bir mutfak aparatı veya bambaşka bir ürün… (Burada ne olduğu önemli değil). Bu yaklaşım, fikrin pazar uygulanabilirliğini çok az riskle test etmeye olanak tanır.
Minimum Viable Product (MVP) Neden Önemlidir?
Bir ürünü MVP olarak sunmanın amacı, insanların ne istediği konusunda size fikir verecek temel bir şey ortaya koymaktır. Böylece gerekli değişiklikleri ve iyileştirmeleri yapabilmeniz mümkün olur.
Birincisi, ürününüzün pazara sunulmasını planlarken, bütçenizi etkin kullanmanız gerekir. Bu noktada kendinize aşağıdaki soruları sormalısınız:
- Tek bir ürününüz mü var yoksa birden çok mu?
- Varolan ürünlerinize mi öncelik vereceksiniz yoksa yeni çıkacak ürünününüze mi bütçe ayırmalısınız?
- Bütçeniz sınırlı mı?
- Ürünü pazara tüm özellikleriyle sunmak doğru bir strateji mi?
- Pazarlama kampanyası zaman duyarlı mı?
- Ürün pazarda uygulanabilir/kullanılabilir mi?
Geleneksel pazarlamada, genelde bir karar vermeden önce tüm seçenekler için özellikler, avantajlar ve kullanım örnekleri listesi oluşturulur. Ama diyelim ki bütçeniz sınırlı… ya da zamana duyarlı… ya da her ikisi.
İşte bu noktada MVP ile hedefiniz, sürekli olarak mümkün olduğunca az zaman ve çaba harcamaktır. Böylece nihai ürünü oluşturmadan önce, pazarın konseptinize nasıl tepki verdiğini değerlendirirsiniz.
MVP, eldeki problemi çözen en temel özelliklere indirgenmiştir. Başarılı olursa, zamanla tüm özellikleriyle eksiksiz bir ürüne dönüşebilir.
Kısaca MVP, müşterilerinizi kazanmanıza ve tekrar tekrar gelmelerini sağlamanıza yardımcı olacak şeydir.
Ürününüz, kullanıcı geri bildirimleri sayesinde hiç hayal etmediğiniz farklı bir noktaya evrilebilir. Bu nedenle, ilk sürümünüzün amacı sorunu çözmek ve müşteri ihtiyacını karşılamaktır. Bu nedenle kaynakların doğru kullanımı önemlidir.
Dropbox MVP örneği, sınırsız depolama hedefleri olmasına rağmen, kullanıcılara 2 GB ücretsiz depolama sunarak popülerlik kazanmıştır. Dropbox’ın kurucusu ve CEO’su Andrew W. Houston, 2010 yılında Dropbox’ı geliştirirken öğrendiği dersleri aşağıdaki slaytta paylaştı.
MVP’nin Girişiminize Sağlayabileceği Faydalar Nelerdir?
- Ürün fikirleriyle ilgili varsayımları gerçek dünya verileriyle doğrulamanızı sağlar.
- Yeni özellik sürümlerinin piyasaya çıkması için gereken süreyi azaltmanıza yardımcı olur.
- İlk benimseyenlerinize (Early Adoptors) mümkün olan en kısa sürede değer sağlayabilirsiniz. MVP, ilk müşterilerinize en fazla değeri sağlayan ve aynı zamanda sizin için öğrenme sağlayan en kısa yoldur.
- Tam teşekküllü bir ürün geliştirmeden önce, ürün/pazar uyumunu (Product/Market Fit) test etmenizi sağlar.
- Veri toplama kullanıcı davranışıyla ilgilidir ve gelecekteki ürün çabalarını ve pazar giriş stratejilerini planlamaya yardımcı olur. MVP, ürün önceliklendirme sürecinde önemli bir bileşendir ve verilere dayalı seçim yapmanıza yardımcı olur.
- Lansman öncesi kullanıcı tabanınızı arttırmanızı sağlar.
- Sonuçlanmayacak fikirlere para harcamaktan ve emeklerinizden tasarruf etmenizi sağlar.
Minimum Viable Product (MVP) Geliştirirken Süre Stratejisi
Ürün geliştirmek aslında sistematik işler bütünü olan bir projeler bütünü. Projeler, kaynak yönetimi açısından bütçesi, başlangıcı ve bitişi olan süreçlerdir. Bu nedenle projenizin zaman çizelgesine uymaması bütçe ve strateji gibi çok kritik konuları bir anda çıkmaza sokabilir.
Yazılım projelerinde teslim tarihlerine uymayan ve bitmeyen hikayeler sıkça duyulur. Yıllarca sürüp bir ürün ortaya çıkmaması da yaygındır. MVP, bu sorunu çözmek için geliştirilmiş bir girişimci yaklaşımıdır. Franklin Robinson tarafından 2001’de ortaya konulmuştur.
Bir ürün geliştirme projesinde zaman anlamında iki yaklaşımı vardır. Çoğu zaman, ürünün taşıması gereken özellikler (tamamlanması için gereken süre) proje süresini belirler. Tersi ise proje için bir bitiş tarihi (deadline) belirleyip, ürünü temel özellikleriyle verilen süre içinde çıkarmaktır.
Ürün geliştirirken, yeni fikirlerinizin zaman çizelgesini bozmaması için not alın. Zaman çizelgenizi asla ama asla bozmamalısınız. Örneğin, proje yönetim programlarında “Gelecek” adlı bir liste oluşturun ve zamanı geldiğinde bunları görevlere dönüştürün. Sizlere de tavsiyem değişiklikleri her zaman küçük küçük yapmanız. Eğer geliştirme süreleri çok uzunsa, bir şeyler yanlış yapılmış demektir.
Benim de tercihim ikinci yaklaşım. Bu yaklaşımda -gerçekçi olmak kaydıyla-, bir zaman limiti koyun. Bu süre içinde ürünün MVP sayabileceğimiz hangi versiyonunun çıkarılabileceği kararlaştırmak iyi bir fikirdir. Süreç sonunda geliştirilen ürün hedef kitleye sunulmalı, ve bir sonraki adıma geçilmelidir.
MVP ortaya çıktıktan sonra; geribildirim topla, geliştir, test et, müşteriye sun iterasyon döngüsüyle devam etmeli.
Minimum Viable Product (MVP) Yaklaşımı ile İlgili Sorulması Gereken Sorular Nelerdir?
Ürünüz neyi çözüyor? Gerçek problem ne?
Girişimler bir hayalin peşinde ortaya çıkar ancak gerçek bir problemi çözmedikleri senaryolarda fazla şansları yoktur. Bu yolculuk zorlukla dolu bir süreçtir. Gerçekten ihtiyaç olmayan, gerçek problemleri çözmeyen ürünler, süreci her bakımdan daha da zor bir hale getirir.
Problemi net ve basit bir şekilde ifade edebiliyor musunuz?
Ürünün başarısı için;
- Ürün ihtiyaç sahiplerinin hangi problemini çözüyor?
- Çözüm ne derece basit?
- İhtiyaç sahipleri (kullanıcılar) ürünü ne kadar anlıyor?
soruları önemlidir.
Bunun ilk adımı, tespit ettiğiniz ve çözümüne talip olduğunuz problemi, en basit şekilde anlatabiliyor olmanız, bir bakıma problemin ve çözümün ne kadar gerçek olduğunun göstergesidir.
Bir diğer yandan, kendinizi problem ve çözüm adına oto-kontrol süzgecinden geçirdiğiniz bir adımdır.
Problemi daha önce hiç kendiniz deneyimlediniz mi?
Problemi daha önce deneyimlemiş olmanız, hedef kitle seçiminizden, ürün geliştirmenize kadar uzanan bir çok adımda yol gösterici olacaktır.
Müşteriniz kim? (Asla “herkes” değildir!)
Bunun cevabını kendinize açık açık, net ve basit bir şekilde verebiliyorsanız problemi de, çözümü de, hedef kitleyi de aynı doğrultuda hizalayabilmişsiniz demektir.
Bütün pazarlama planınınızı, kaynaklarınızın yönetimini şekillendirecek bu sorunun basit ve net bir şekilde yanıtlanması çok önemlidir.
MVP için hangi hedef kitleye odaklanmalısınız? İdeal başlangıç müşterisi kim?
Bir ürün geliştirirken, her girişimcinin hayali mükemmel ürüne ulaşmaktır. Ancak çoğu zaman sınırlı kaynaklarla zaman-kalite-maliyet üçgeninde en optimal sonucu çıkarmak yapılması gerekendir. Hedef kitle seçimi kaynakların doğru kullanımı açısından ve finansal girdi verimliliği noktasında fazlasıyla önemlidir.
Tespit ettiğiniz problemden en çok etkilenen hedef kitleyi belirlemek ürünü kabul ettirme ve satış süreçlerini oldukça kolaylaştıracaktır.
Problemi önce en çok etkilenen küçük bir kitle için çözün!
Problem herkes için çözülebilir olsa bile önce herkese odaklanmayın. Problemden en çok etkilenen küçük bir kitle ile başlayın.
Hangi müşterilerden koşarak uzaklaşmalısınız?
Sürekli şikayet eden, sürekli sabote eden…
Problemle ne sıklıkta karşılaşıyorlar? Problem ne kadar sıkıntı yaratıyor?
Seçmiş olduğunuz hedef kitlenin, problemin çözümüne ne kadar kıymet vereceğini öngörebileceğiniz bir diğer parametre de problemin yaşanma sıklığıdır. Bu sıklık ve problemin büyüklüğü, bir bakıma çözümünüzün büyüklüğü ve kıymetini belirleyen unsurdur.
Ücretlendirme ve Promosyon stratejisi nasıl olmalıdır?
Ürünü ilk andan itibaren ücretli sunmak, doğru hedef kitleye ulaşmak ve ürünü kimler için geliştirdiğinizi anlamak için önemlidir. Ürünü geliştirirken müşteri geribildirimlerinin alındığı hedef kitlenin çözüme para ödemeye niyetli müşterilerden oluşması gereklidir. Ücretsiz ürünlerle, ilgisiz kitleleri müşterileriniz arasına dahil edersiniz. Bu da müşteri verilerinizi bozar ve yanlış geribildirimlerle stratejinizi yanıltır. Para ödeyen müşterilerinize daha az odaklanır ve finansal açıdan zarar edebilirsiniz.
Bir indirim, promosyon sağlamak, ürünün maliyetini etkileyen unsurlardan birinde bir indirime sahip olduğunuz aşamada yapabileceğiniz bir şeydir. Her şeyin fazlasıyla zor, ucu ucuna ve hayatta kalmayla ilgili olduğu startup maceralarında finansal stabilite hayati önem taşır.
Başarılı bir ürün oluşturmak söz konusu olduğunda iyi bir MVP şarttır. Unutulmamalıdır ki başarı çok bileşenli bir kavramdır ve ancak birçok şeyi doğru yaptığınızda elde edebilirsiniz.
Bu yazıda, MVP’nizi oluştururken göz önünde bulundurmanız gereken en önemli şeylerden bazılarını ele aldım. Bu gönderiyi arkadaşlarınızla ve ilgisini çekebileceğini düşündüğünüz kişilerle sosyal medyada paylaşmayı unutmayın. Daha fazla ilgi çekici içerik için sayfama abone olmayı unutmayın.
Yorum ekle